8 Mayıs 2013 Çarşamba

ALPER POTUK, GALATASARAY YOLUNDA



Alper bu senenin parlayan yerli oyuncusu. iki sene önce Selçuk'tu, gecen yıl Hamit'ti, Burak'ti. onlar geldi, Alper de gelecek gibi. Galatasaray'in yurt içinde parlayan oyuncuların cazibe merkezi olmaya devam etmesi açısından önemli bir transfer olacak. 

Fenerbahçe'nin merkezde Meireles, emre, topal, Selçuk, Cristian gibi oyuncular varken mantıklı bir transfer degil, besiktas'in da bu paralari verecek gucu yok su anda. bu şartlarda Eskişehirspor'u tatmin edebilecek tek teklifi Galatasaray'in yapabilecegi ortada. haliyle transferin cok da uzamadan bitecegini dusunuyorum açıkcası.

4 milyon euro + emre çolak deniyor. emre kalsa, kendini toparlasa istiyor gönül ancak Fatih Terim gönderiyorsa vardır bir problemi. hatta transferin önündeki tek engelin emre çolak'in ayrılmak istememesi olduguna dair haberler de var.

ŞAMPİYON BAŞKAN



Bursa'nın unutamayacağı başkan. Yaşanılan şampiyonlukta en büyük pay sahibi. Mekanın cennet olsun...

24 Nisan 2013 Çarşamba

PANZERLER BARCELONA'YI EZİP GEÇTİ!




Jupp Heynckes'in dersine çok iyi çalıştığı, vilanova'nın kenarda gamsızca izlediği şampiyonlar ligi yarı final ilk maçı ve alman panzerlerinin katalanları ezip geçtiği mükemmel bir futbol şöleni olmuş karşılaşma. sezarın hakkı sezara deyip heynckes ve talebelerini can u gönülden tebrik edelim.

almanlar, daha önce sadece milan'ın bir maçta ve zaman zaman mou'nun elinden geldiğince yapmaya çalıştığı barcelona'yı tek durdurma planını mükemmel işletti:
- messi'yi toptan, xavi ve iniesta'yı ceza yayı üzerinden uzak tut.

tabi ki her maçta bu üçlüden birisinin olmadık yerde olmadık şekilde aykırı toplar kullanacağı düşünüldüğünde izahı kolay ama tatbiki oldukça güç bir plandı bu. heynckes önce sert bir duvar ördü xavi-iniesta ikilisinin önüne . bastian schweinsteiger başta olmak üzere messi'yi de kademeli olarak bekçisiz bırakmadı. sergio busquets ile xavi'nin arasına dönüşümlü olarak sürekli birini soktular. robben ve ribery potansiyellerinin üzerinde verimli ,hem hücumda efektif, hem de savunmada gayet dinamiktiler. barça'nın kanat ataklarında iki kanat forvetinin savunmaya verdiği desteğin yanısıra boateng sağ süpürücü, dante sol süpürücü olarak üçüncü kademeyi kurup bastian ve javier martinez de onların boşalttığı orta tandemi doldurunca katalanların kıpırdayacak yerleri kalmadı.
alexis sanches ve pedro ne hücumda verimli olabildiler, ne de dani alves ve jordi alba'ya gerekli savunma desteğini sağlayabildiler. messi de sıkı markaj altında kaybolunca barcelona sahada 8 kişi ile mücadele etmek zorunda kaldı ki üst düzey bir performans ortaya koyan bayern 11'ini sindirmeye yetecek bir eşleşme değildi olan haliyle.

jupp heynckes ne kadar rakibini iyi okumuş, rakibin zayıf noktalarına göre oyuncularını motve etmiş ve maç boyunca son dakikalara kadar sürekli oyunun içerisinde ise, tito vilanova o kadar oyundan kopuk ve umarsamazdı. daha ilk yarıda messi'nin etkisizliği ve savunma ile forvet arasında xavi-iniesta köprüsü'nün kopukluğu kör gözüm parmağına ortada iken ısrarla oyuna ve sisteme müdaheleden kaçınarak 4-0'lık heizmetin altyapısını hazırlamış oldu. oysa pedro ve alexis'in etkisizliği bir yana, velev ki kanatlardan pozisyon bulsa bile messi-xavi-iniesta üçlüsü'nün bırakın ceza sahasını ,ceza yayı civarına bile sokulamadığı bir ortamda 4-3-3'te ısrar etmesi tam manası ile intihardı. oysa pekala fabregas veya thiago alacantra'yı david villa ile beraber oyuna alıp 4'lü orta saha ve önlü arkalı iki değişken merkez forvete dönebilirdi.

tito'nun marc bartra tercihine saygı duymak lazım. ama genç futbolcu topu oyuna sokma konusunda öylesine tedirgindi ki tüm yükü pique'nin üzerine bıraktı. bu noktada stoper'e alex song'un alınması belki daha hareketli ve topu oyuna sokma konusunda etkili bir savunma ortaya çıkarır ve xavi ile iniesta'nın oyun kurma yükünü hafifleterek daha ofansif bir pozisyonda oynamalarını sağlayabilirdi.

bayern, bu geceki futbolu ile "mükemmel" kelimesinin futboldaki görsel karşılığını ortaya koydu ve %99 finale yükselmeyi garantiledi. nou camp'ta barcelona'nın işi imkansıza yakın zor olarak tanımlanabilir artık. bir de mandzukic'in rövanşta oynayacağı göz önüne alınırsa barcelona için şampiyonlar ligi buraya kadarmış diyebiliriz.
diğer finalist real madrid olursa, o zaman gerçekten son yılların en heyecanlı şampiyonlar ligi finali'ne hazır olabilriz demektir.

REAL MADRİD - BORUSSIA DORTMUND








çarşamba günü oynanacağı için d-smart'tan yayınlanacak.

** iki ekip, bu sezon şampiyonlar liginin ölüm grubu olan d grubunda karşılaşmışlardı. almanya'da oynanan maçı dortmund 2-1 kazanırken , ispanya'daki maç 2-2 beraberlikle tamamlanmıştı.

** real madrid bu sezon şampiyonlar liginde oynadığı 10 maçta 5 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldı. bu 10 maçın tamamında gol bulurken sadece 1 maçta gol yemedi. toplamda 23 gol atıp, 15 gol yedi.

** borussia dortmund ise bu sezon şampiyonlar liginin tek namağlup takımı. 6 galibiyet ve 4 beraberlik aldı. sadece tek bir maçta gol atamadı, 4 maçta ise gol yemedi. toplamda 19 gol atıp 9 gol yedi.

** real madrid'in gol yükünü 3 futbolcu yüklenmiş durumda. cristiano ronaldo 47 maç 48 gol, karim benzema 40 maç 17 gol, gonzalo higuain 34 maç 14 gol. (cl'de ise sırasıyla 11 gol, 4 gol, 1 gol)

mesut özil bu 3 futbolcuyu besleyen kişi. bu sezon real madrid formasıyla 44 maçta 20 asist yaptı.

** borussia dortmund ise gol yollarında daha dengeli bir takım. robert lewandowski 39 maç 28 gol, marco reus 40 maç 16 gol, mario götze 39 maç 14 gol, kuba 31 maç 12 gol. (cl'de sırasıyla 6 gol, 4 gol, 2 gol, 1 gol)

aynı şekilde asist anlamında da dengeliler. mario götze 18, marco reus 13, lewandowski 13, piszczek 10, kuba 10 asist.

** her iki takım da 4-2-3-1 formasyonuyla maçlara çıkıyor. real madrid kendi yarı sahasında kaptığı topları hızlı bir şekilde rakip kaleye götürerek gol bulurken, borussia dortmund bol pas yaparak skor bulmaya çalışıyor.

ideal 11'ler:

borussia dortmund:

______________________lewandowski______________________

______reus______________götze_______________kuba_______

_______________bender____________ilkay__________________

__schmelzer______subotic__________hummels_______piszczek___

______________________weidenfeller_______________________

real madrid:

______________________benzema/higuain______________________

_____c. ronaldo___________mesut özil______________di maria_____

_______________xabi alonso____________khedira________________

_coentrao________arbeloa/pepe_______varane________sergio ramos_

_______________________diego lopez__________________________

10 Nisan 2013 Çarşamba

GURURUMUZSUN GALATASARAY




9.4.2013 Galatasaray- Real Madrid maçı sonrası dış basının manşetlerinde de görüyoruz ki Galatasaray Şampiyonlar Ligi' ne görkemli bir oyunla veda etmiştir. Teşekkürler GALATASARAY




Alıntı --

bild: galatasaray-real madrid 3:2!
real madrid ikinci yarı gösterdiği kötü performans ile yari finali az kalsın zora sokuyordu. real madrid mağlubiyete rağmen ilk maçtaki 3:0'lık galibiyet sayesinde şampiyonlar liginde adını yari finale yazdırdı.

kicker: galatasaray mucizeyi kaçırdı!
ilk maçta real madrid'e mağlup olan galatasaray, istanbul'daki rövanşta elde ettiği 3:2'lik galibiyete rağmen mucizeyi kaçırdı.

the sun: galatasaray 3 real madrid 2
cristiano ronaldo ikinci golü ile muhteşem didier drogba'lı galatasaray'ın inanilmaz dönüşünü yerle bir etti.

the guardian: galatasaray-real madrid 3:2
real madrid galatasaray'ın ikinci yarıda yaşadığı yükselişe rağmen kendisini yarı finale kurtardı.

marca: galatasaray-real madrid 3:2, real madrid cehennem ile flört etti! kötü bir ikinci yarı'ya rağmen beyazlar yarı finalde. cristiano galatasaray'a fazla geldi.

as: galatasaray-real madrid 3:2, büyük cristiano ve korku!
real madrid cristiano ronaldo'nun golü ile öne geçti. korkutuçu bir ikinci yarıda eboue, sneijder ve drogba'nın golleri ile endişelendi ama cristiano'nun ikinci golü ile tur geldi.

l'equipe: real sallandı ama tur atladı!
real madrid ilk maçta elde ettiği 3:0'lık galibiyet sonrası istanbul'daki formalite maçında mücadele eden bir galatasaray'ı karşısında buldu ve 3:2 mağlup oldu. real madrid cristiano'nun açılış ve kapanış golleri ile tur atladı.

la gazzetta dello sport: ispanyollar yarı finalde! drogba ve sneijder real'i korkuttu!
türkler 3:2 galip geldi ama ispanyollar ronaldo sayesinde devam. galatasaray eboue, sneijder ve drogba ile bulduğu goller sonrası umutlandı ama cr7 golü ile mucizeye izin vermedi.

tuttosport: istanbul'da ronaldo açılış ve kapanışı yaptı!
galatasaray eboue, sneijder ve drogba'nın attığı goller ile maçı 3:2 kazandı ama bu sonuç tur için yeterli olmadı.

de telegraaf: galatasaray real madrid'i korkuttu!
wesley sneijder'lı galatasaray'ın şampiyonlar ligi ümiti sona erdi. türkler ilk yarı kendilerine yakışmayacak bir futbol sergilemesine rağmen ikinci yarıda muhteşem bir dönüşe imza attılar ve real madrid'i 3:2 mağlup ettiler. galatasaray biraz olsun real madrid galibiyeti ile taraftarlarına sevinç yaşattı. sneijder nihayet kendisinden beklenen futbolu oynadı ve iyi performansını bir gol ve bir asist ile süsledi.

20 Mart 2013 Çarşamba

Real Madrid- Galatasaray

        
      Real Madrid Hakkında Bir Analiz


2012-2013 sezonunda 27 haftası geride kalan la liga'da 18 galibiyet, 4 beraberlik, 5 mağlubiyet 58 puanla barcelona'nın ardından 2.sırada bulunmaktalar. hepimizin de yakından tanıdığı gibi kadrolarında cristiano ronaldo, mesut özil, karim benzema ve başlarında jose mourinho gibi bir teknik direktör var. kadrosunun yaş ortalaması 26,1. ligde geride kalan 27 haftada 66 gol atıp 25 gol görmüşler kalelerinde. maç başına 2,4 gol ortalamasıyla oynayıp ortalama 0,92 gol görüyorlar kalelerinde.

santiago bernabeu performansı: 11 galibiyet, 2 beraberlik, 0 mağlubiyet. 40 gol atıp 10 gol yemişler.
deplasman performansı: 7 galibiyet, 2 beraberlik, 5 mağlubiyet. 26 gol atıp 15 gol yemişler.

la liga'ya kötü başlayan madrid ilk 4 haftada sadece 1 galibiyet alabilmişti. 1 beraberlik, 2 mağlubiyet aldılar geride kalan maçlarda. sonraki 8 haftada galibiyet serisi yakalayan real madrid bu 8 maçlık seride sadece 1 kez berabere kaldı. o beraberlik de nou camp'ta barcelona'ya karşı alındı. şu an puan tablosuna baktığımızda lige havlu atmış gibi görünseler de son 5 maçta 5 galibiyet aldılar ligde ve yeniden bir seri yakaladılar. bu 5 maçlık galibiyet serisinin arasında kral kupasında barcelona'yı eleyip şampiyonlar ligi'nde de manchester united'a karşı turu geçtiler.

ligde mağlup oldukları takımlar: getafe, sevilla, real betis, malaga, granada

la liga'da aldıkları sonuçlar:

real madrid 1-1 valencia
getafe 2-1 real madrid
real madrid 3-0 granada
sevilla 1-0 real madrid
rayo vallecano 0-2 real madrid
real madrid 5-1 deportivo
barcelona 2-2 real madrid
real madrid 2-0 celta vigo
mallorca 0-5 real madrid
real madrid 4-0 real zaragoza
levante 1-2 real madrid
real madrid 5-1 athletic bilbao

27 haftada sadece 4 maçta rakip fileleri havalandıramamış ispanyol ekibi. bizim de savunma performansımız göz önüne alındığında bizimle karşılaşacakları maçlarda da gol bulma olasılıkları bir hayli yüksek.



kral kupası'nda ilk olarak alcoyano'yu 4-1 ve 3-0'lık galibiyetlerle geçtiler. sonraki turda ilk maçta celta vigo'ya 2-1 mağlup olup rövanşta 4-0'lık skorla elediler. çeyrek finalde valencia'ya karşı kendi evinde 2-0 kazanıp mestalla'da 1-1'lik skorla yarı finalde barcelona'yla eşleştiler ve barcelona'yı da içerde 1-1 ve deplasmanda 3-1'lik skorla eleyip finalde atletico madrid'in rakibi oldular.

kral kupası'ndaki gollerini di maria, kaka, jose rodriguez, khedira (1); callejon, varane (2); karim benzema (4) ve cristiano ronaldo (6) kaydetti.

şampiyonlar ligi'nde ise ajax, borussia dortmund, manchester city'nin bulunduğu gruptan 11 puanla borussia dortmund'un ardından 2.olarak çıktılar. grup maçlarında 15 gol atıp 9 gol gördüler kalelerinde. bernabeu'daki karşılaşmalarda 9 gol atıp 5 gol yediler deplasmanlarda ise 6 gol atıp 4 gol yediler.

gruplarda aldıkları skorlar:

real madrid 3-2 manchester city
ajax 1-4 real madrid
borussia dortmund 2-1 real madrid
real madrid 2-2 borussia dortmund
manchester city 1-1 real madrid
real madrid 4-1 ajax

son 16:

real madrid 1-1 manchester united
manchester united 1-2 real madrid

grup maçları ve son 16 turu boyunca mesut özil 1, ricardo izecson dos santos leite 1, luka modric 1, marcelo 1, pepe 1, jose maria callejon 2, karim benzema 3, cristano ronaldo 8 gol kaydetti.

ligdeki karşılaşmalarının görüntüleri:

valencia - http://www.soccer-blogger.com/...n-jonas-goals-video/
getafe - http://www.soccer-blogger.com/...trao-red-card-video/
granada - http://www.soccer-blogger.com/...higuain-goals-video/
sevilla - http://www.soccer-blogger.com/...ski-goal-video-2012/
rayo vallecano - http://www.soccer-blogger.com/...naldo-penalty-video/
deportivo - http://www.soccer-blogger.com/...ki-goals-video-2012/
barcelona - http://www.dailymotion.com/...animals#.UUNyKxxYMq4
celta vigo - http://www.soccer-blogger.com/...naldo-penalty-video/
mallorca - http://www.soccer-blogger.com/...allejon-goals-video/
zaragoza - http://www.soccer-blogger.com/...-modric-goals-video/
levante - http://www.soccer-blogger.com/...-morata-goals-video/
athletic bilbao - http://www.soccer-blogger.com/...ra-goals-video-2012/
real betis - http://www.soccer-blogger.com/...-0-benat-goal-video/
atletico madrid - http://www.soccer-blogger.com/...-0-benat-goal-video/
valladolid - http://www.soccer-blogger.com/...ma-ozil-goals-video/
espanyol - http://www.soccer-blogger.com/...a-albin-goals-video/
malaga - http://www.soccer-blogger.com/...nchez-benzema-video/
real sociedad - http://www.soccer-blogger.com/...eto-hat-trick-video/
osasuna - http://www.soccer-blogger.com/...kaka-red-card-video/
valencia - http://www.soccer-blogger.com/...maria-ronaldo-video/
getafe - http://www.soccer-blogger.com/...ldo-hat-trick-video/
granada - http://www.soccer-blogger.com/...aldo-own-goal-video/
sevilla - http://www.soccer-blogger.com/...uro-red-cards-video/
rayo vallecano - http://www.soccer-blogger.com/...amos-red-card-video/
deportivo - http://www.soccer-blogger.com/...aria-red-card-video/
barcelona - http://www.soccer-blogger.com/...s-messi-goals-video/
celta vigo - http://www.soccer-blogger.com/...ronaldo-goals-video/

kral kupası:

alcoyano - http://www.soccer-blogger.com/...benzema-goals-video/
alcoyano - http://www.soccer-blogger.com/...allejon-goals-video/
celta vigo - http://www.soccer-blogger.com/...ustos-ronaldo-video/
celta vigo - http://www.soccer-blogger.com/...amos-red-card-video/
valencia - http://www.soccer-blogger.com/...dado-own-goal-video/
valencia - http://www.soccer-blogger.com/...aria-red-card-video/
barcelona - http://www.soccer-blogger.com/...-varane-goals-video/
barcelona - http://www.soccer-blogger.com/...ne-alba-goals-video/

şampiyonlar ligi:

manchester city - http://www.soccer-blogger.com/...kolarov-goals-video/
ajax - http://www.caughtoffside.com/...s-league-highlights/
borussia dortmund - http://www.soccer-blogger.com/...ldo-schmelzer-video/
borussia dortmund - http://www.soccer-blogger.com/...beloa-og-ozil-video/
manchester city- http://www.soccer-blogger.com/...guero-penalty-video/
ajax - http://www.soccer-blogger.com/...on-kaka-goals-video/
manchester united - http://www.soccer-blogger.com/...ronaldo-goals-video/
manchester united - http://www.soccer-blogger.com/...nani-red-card-video/

http://www.youtube.com/watch?v=BgomX3qD-iA + ¤

bu eşleşmede kolay teslim olacağımızı düşünmüyorum . iki maçta da kafa kafaya oynarız en azından. real madrid'in gol ortalamasına ve iç saha karnesine bakarsak santiago bernabeu'da mutlaka gol bulmamız şart.

"kaybetmek kolay kazanmak olay"

17 Kasım 2011 Perşembe

A milli takımda abdullah avcı dönemi!!

     Fatih terim'in milli takım teknik direktörlüğünden istifa ettiği ve sonrasında hiddink'in göreve gelmesiyle sonlanan süreci aklınıza bi getirin, basında sanki hep bir ağızdan çıkmış gibi kariyerli hoca vurgusu yapılıyodu. federasyon başkanı türk milli takımının kalibresine uyan zaten topu topu kaç hoca olabileceğinden ve gerekenin yapılacağından dem vuruyordu. ( ağzında bi purosu eksikti )
     Bugün de süreç farklı değil, bir goygoy almış başını gidiyor... biz en güzel duyguların takımıyız, hiddink bize uymadı (gerçekten de uymadı ) deniliyor. panzehir olarak da abdullah avcı öne sürülüyor. 2010'da neden yoktuk, 2012'de neden yokuz.. ve bu süreçte hep esas sorun olduğundan kısaca bahsedilip geçilen altyapı yapılandırılması için kaç kişi, kaç farklı sistem denendi..
     Neyse sadede gelelim. koyu bi galatasaraylıyım, başka takım da tutmam.. sağ olsun son yıllarda üzülsekte çok sevindirdi, çok gururlandırdı galatasaray beni..sadece o da değil 2003'teki, konfedarasyon kupasındaki ve euro 2008'deki milli takımlar da unutulmazdır. ama avcı'nın başında bulunduğu u-17 takımı kadar heycanlandıran, sevindiren bi takım olmadı beni ne yalan söyleyeyim. abdullah hoca'nın da çok band wagon'ununa binmişliğim, günün birinde galatasaray'ın başında görmek istediğimi defalarca belirtmişimdir.
     Abdullah avcı, şu an ibb dışında geriye kalan 17 takımdan birinin başında olsa kendisine hiç bir şey demezdim. mutlu olduğu yerde kalan, kimlerinin tabiriyle aza tamah eden insan iyidir, ben severim en azından. lakin, doğasında rekabet olan bir spor ile uğraşıyor, ve buna rağmen ligde şampiyonluk şansı 000000.1 bile olmayan tek takım ile sırf yöneticlerinden falan mutlu memnunsunuz diye çalışmaya 6 yıldır devam ediyorsanız, bi problem var demektir.
     Başarılı olabilir mi, bence bizim milli takımımızda başarılı olmanın teknik taktik bilgiden daha çok nasıl bi lider olduğunuzla ve futbolcuların biraz da sizin için oynayabilecek olmasıyla alakası var. bu olur mu ? bu da biraz 2014 elemelerine nasıl başlayacağımızla alakalı, çünkü potansiyel olarak aday kadroda olan topçuların yarısı abdullah avcı'yı tanımıyor.. sanki içimden bi ses olacak diyor, ama abdullah avcı şu saatten sonra ülke futboluna kendi dönemini başlatacaksa , söylemem gerekir ki o hanedanlığın temeli şu an çok zayıf, kötü bi başlangıç, yandan 6 pasa sert kesilen ters bi top, her şeyin başlamadan bitmesine neden olabilir değil, kesinlikle olacaktır.

31 Ekim 2011 Pazartesi

Premiership


Premier lig 10. hafta
Geçtiğimiz hafta premier ligde yine bir birinden heyecanlı maçlar oynandı. Manchester utd deplasmanda Everton engelini Hernandez’in tek golüyle geçti ve lider man city’nin ardından ikinciliğini sürdürdü. Man city ise kendi evinde Wolverhampton Wanderers takımını son dakikalara doğru zorlansada 3-1 yenmeyi başardı. Bu sene gerçekten bambaşka bir kadrosu ve oyun kurgusu olan man city, artık bir çok otorite tarafından ligin favorisi olarak gösteriliyor. Diğer yandan Tottenham kazanmaya devam ederken, Liverpool deplasmanda West Bromwich’ı 2- 0 yendi. Londra derbisinde ise bu sene çok eleştirilen Arsene Wenger’in Arsenal’i, Chelsea’yi deplasmanda 5-3’lük bir skorla devirmeyi başardı.
Haftanın Takımı
Tottenham Hotspur
Harry Redknapp’ın bu sezon iyi bir ivme kazandırdığı Tottenham Hotspur bu hafta QPR’ı White Hart Lane’de konuk etti. Bu sezon Premier ligdeki izlediğim en güzel futbol oynayandı sahada. takım tamamiyle oturmuş Scott Parker, Adebayor ve altyapıdan Jack Livermole takıma çok iyi monte edilmiş durumda. Dün akşamda QPR önünde müthiş bir futbol sergilediler. Kanatların, orta sahanın ve forvetin nasıl muntazam işlediğini söylemeye gerek yok. Dün akşam takım çok hızlı ve akıcı futboluyla adeta büyüledi. Hani derler ya tık tık tıkJİşte aynen öyle. Bir barcelona değil tabii ama çok daha farklı bir tat bıraktı diyebilirim. Hücum organizasyonları çok eğlenceliydi. Özellikle ilk yarı durmadan hücüm ettiler. Sağ tarafta Livermole ve Lennon, Solda Ekotto ve Bale, ortada Scott Parker ve Modric, defansta ise Kaboul ve King çok iyi ikililer oluşturmuş durumda. Dün akşam Bale, Van der Vaart ve Lennon’un golleriyle QPR’ı geçerken izleyenlerde çok zevk verdiklerini söyleyeyim.
Haftanın Maçı
Arsenal – Chelsea
        Cumartesi günü,sezona iyi başlayamayan Arsenal ve son haftalarda düşüşe geçen Chelsea Stamford Bridge’de karşı karşıya geldi. Gol duellosuna sahne olan maçta 8 gol vardı ve maç son dakikalara kadar büyük heyecan yarattı. Van Persie hatrick yaparak derbiye damga vurdu ve son 28 premier lig maçında 29. golüne imza atarak ne kadar önemli bir golcü olduğunu tamamiyle göz önüne serdi. Açıkcası Arsenal orta sahası bu kez Chelsea’ninkine baskın geldi. Lampard ve Mikel oyunu forse edemeyince Rosicky ve Arteta eline sazı alarak Arsenal hücumlarını yönlendirdi. Kanatlarda etkin olmaya başlayan taraf Arsenal olunca Chelsea zorlanmaya başladı. Maçın kopma anıysa, Chelseali oyuncuların defansta paslaşırken hatalı bir geri pas atması ve Van Persie’nin gole çevirmesiyle oldu . Daha sonra Hollandalı bir gol daha atarak Chelsea’nin ipini çekti. Orta sahası ve defansı eskisi gibi oyun kuramayan, forvetleri formsuz durumda olan Mavierin toparlanması bana sorarsanız zor gözüküyor.

26 Ekim 2011 Çarşamba

Günün Tahminleri..

  • Büyükşehir Bld. - Eskişehirspor  --- 1 -- 1.70
  • Samsunspor - Kardemir Karabük  --- 10Ç -- 1.20
  • Orduspor - Bursaspor  --- KG Var -- 1.55
  • Napoli - Udinese  --- 1 -- 1.90
  • Levante - Real Sociedad  --- 1 -- 1.65
           Toplam Oran : 9.91

La Masia Yenilendi !

   Hepimizin bildiği gibi La Masia, Barcelona' nın altyapısı, yani bir efsane olan futbolcu fabrikası yenilendi..Evet orası için en doğru kelime fabrika galiba hemde dünyanın en değerli ürünlerini üreten bir fabrika. Camp Nou' nun inşaatı sırasında lojman amacıyla kullanılması için satın alınan çiftlik evi bu büyük efsanenin başlangıcı oluyor ve zaten La Masia kelime anlamı olarak 'çiftlik evi' manasına geliyor. 1979 yılında Johan Cryuff' un isteğiyle La Masia altyapıya dönüştürülüyor ve bu sporcu fabrikasının doğuşu o günden sonra başlıyor.. Cryuff, Ajax altyapısından gördüğü sistemi Barcelona' ya uygulamaya başlıyor ve 30 yıl içinde de bunun meyveleri fazlasıyla alınıyor. Son 3 senede alınan 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğui sayısız lig ve kupa şampiyonlukları ve üstelik bu başarıları kendi öz kaynaklarıyla yaratmak, açıkçası günümüz futboluna damga vuran bir 'felsefe' ye sahip olmak Barcelona' ya gönül verenleri ve bu yapılanlarda emeği olanları ne kadar gururlandırsa az.. Buradaki çocuklar yıllar boyu en alt kademeden en üst kademeye gelene kadar aynı disiplin ve felsefeyle yetiştiriliyor ve A takıma çıktıklarında hiç yabancılık çekmeden performans gösterebiliyor; hepimiz de hayranlıkla izliyoruz henüz adını bile duymadığımız 'yıldızları'. Düşünün ki dünyanın en büyük kulüplerinden biri ve bu kulüp neredeyse ilk 11 ini altyapısından çıkardığı futbolcularla kurabiliyor. Ve sonuç ortada! Yıkılmıyor bu sistem, günden güne gelişerek devam ediyor ve en önemlisi de endüstriyel futbolun 'para' sı baş edemiyor Barcelonayla.. Sonuç olarak bu La Masia geçtiğimiz günlerde yenilendi ve son derece modern, hayranlık duyacağımız bir tesise dönüştürüldü. Tesisin özelliklerini saymaya bile gerek tam anlamıyla dört dörtlük yani eski halinden oldukça farklı ama Zubizarreta' nın da dediği gibi, ''Bazı şeyler değişebilir ama felsefe daima aynı kalır.'' İşte bu düşünce yapısına ve sisteme sahip oldukları sürece bu efsane daha çok konuşulur..

25 Ekim 2011 Salı

Manchester United 1 - 6 Manchester City


Para Para Para

Geçtiğimiz Pazar günü oynanan Manchester derbisi şehrin mavi tarafının yani city’nin 6-1 ezici üstünlüğüyle sona erdi. Açıkcası çoğu kişi böyle bir sonuç beklememekle beraber United’ın sahasında 24-25 maçlık yenilmezlik serisini devam ettireceğini düşünüyordu. Kağıt üzrerinde kadrolara baktığımızda City tarafının Silva, Balotelli, Kun Aguero, Dzeko, Nasri, Toure ve Barry gibi kendini kanıtlamış top class oyunculara sahip olduğunu ve sınırsız bütçe sayesinde United’dan iyi bir kadroya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu sezon City, petrol milyaderi sahibinin parayı dökmesiyle ve tecrübeli Menajer Mancini’nin elinde sahaya kolektif bir yapıyla dizilebiliyor, değişik organizasyonlarla rakip kalede gol bulmakta zorlanmıyordu. Maviler, Tevez’i saymazsak sahaya önemli bir eksikle çıkmadı. United cephesindeyse, Vidic ve Giggs’in sakatlıkları en önemli eksiklerdi. İlk 11 de Vidic’in yerine genç oyuncu Evans’ı tercih eden Alex Ferguson ortasahayı da Anderson ve Darren Fletcher’a emanet ederken Rooney’nin yanına partner olarak Wellbeck’i ilk onbirde sahaya sürdü. Kurt hocayı yirmiiki yaşında bir blogcu olarak eliştirecek değilim ama ilerde Berbatov ve Hernandez alternatifleri varken Wellbeck’i tercih etmesine, sezon başında defansın ortasına iyi bir transfer talep etmemesine ve Scholes’un futbolu bırakmasıyla birlikte orta sahadaki yaratıcı oyuncu boşluğunu Anderson ya da Fletcher ile gidermeye çalışmasına bir anlam veremedim. Evet, belki kanat oyuncuları Ashley Young ve Nani yıldız oyuncular fakat sanırım büyük takımlara karşı bu oyuncular yeterli olmayacak gibi gözüküyor. Takımın sahiplerinin cimri olması, Alex Ferguson’nun transfer konusunda da elini kolunu bağlayan etmeler arasında olduğunu belirtelim . Daha 10. haftadan United’ı ağır şekilde eleştirmek doğru değil tabii ki ancak Manchester City’nin bu kadro kalitesiyle Premier ligdeki diğer takımlardan bir gömlek üstün olduğunu söylersek yanlış bir tespit yapmamış oluruz diye düşünüyorum.

24 Ekim 2011 Pazartesi

Liverpool' dan Van'a destek!!


  İngiltere Premier Lig'in en köklü kulüplerinden Liverpool, bu gün hem Twitter hemde Facebook hesabından ülkemizde gerçekleşen Van depremiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Liverpool yaptığı açıklamada Van halkının yanında olduklarını ve en iyi dileklerini ilettiklerini söylediler. Kırmızılar halkın takımı olma özelliğini Van halkına gösterdiği destekle bir kez daha kanıtlamış oldu. Bizde burdan onlara diyoruz ki; YOU WİLL NEVER WALK ALONE!

22 Ekim 2011 Cumartesi

9. Hafta Premier lig tahminleri



Wolves v Swansea City ----1 --------1.80
Aston Villa v WBA
----KG var-- ------1.60
Bolton v Sunderland
----1-------------2.00
Newcastle v Wigan Athletic
----1-----1.35
Liverpool v Norwich City
----KG yok--1.70

Sun 23rd October 2011

Arsenal v Stoke City ----alt-------- 1.75
Fulham v Everton ----- KG var----- 1.60
Man Utd v Manchester City
---- 1---1.90
Blackburn v Tottenham --- üst------1.65
QPR v Chelsea ----(H)2--------------1.80

Günün Tahminleri..

  • Aston Villa - W.Bromwich  --- 1 -- 1.75
  • Newcastle Utd. - Wigan Ath.  --- 1 -- 1.35
  • Hamburger SV - Wolfsburg  --- KG Var -- 1.40
  • Utrecht - Heerenveen  --- KG Var -- 1.30
  • Juventus - Genoa  --- 1 -- 1.40
           Toplam Oran : 6.01

21 Ekim 2011 Cuma

Günün Tahminleri..

  • Augsburg - Werder Bremen  --- 2 -- 1.75
  • Stabaek - Molde  --- Üst -- 1.40
  • St Patrick's Ath - Derry C.  --- Üst -- 2.05
  • Helmond Sport - Fortuna S.  --- Üst -- 1.35
  • Zwolle - Dordrecht  --- Üst -- 1.30
           Toplam Oran : 8.81

The Gunners


The Gunners
Premier lig yeni sezona yine flash transferlerle, yeni takım kurgularıyla, yıldız adaylarıyla ve heyecan verici atmosferiyle başladı. Genel olarak Manchester City ve Man Utd bir adım önde gözüksede Chelsea, Tottenham ve Liverpool takımlarıda yarışa ortak olucak gibi gözüküyor. Sanırım önemli bir takımdan bahsetmedik. Premier ligi takip edenler ilk 9-10 haftalık periyodun Arsenal için iyi geçmediğini görmüşlerdir. Kadrosundan iki yıldız oyuncusu Nasri ve Fabregas eksilmiş sağ ve sol bek oyuncuları Clichy ve Eboue de takımda ayrılmıştı. Yerlerine Gervinho, Arteta, Benoyun gibi tanınmış hücumcuların yanına yine genç oyuncularla kadro takviye edilmişti. Geçen haftalar gösterdi ki transferler yetersiz kaldı, oyun planına ayak uyduramadılar ve man utd den 8 yiyecek duruma bile geldiler. Tek tek oyunculardan bahsetmeye gerek yok ama Topçuların kalecisi ve centerbackleri oldukça zayıf kaldı . Orta saha ise tabiri caizse çoluk çocuğa emanet durumda. 2009-2010 sezonundaki müthiş kadro zenginliği ve çarkların aksamadan çalışması az daha şampiyonluğu getirecekken sakatlıklar The Gunners'ın bir anda üçüncü bitirmesine sabep olmuştu. Yine o sezon Adebayorlar, Kolo Toureler satılarak takımın içi boşaltılmıştı.
Eğer futbol bir ticaretse, arsenal en başarılı takımdır sanıyorum. 2005 den bu yana arsenal sürekli yetiştirdiği, neredeyse bedavaya aldığı oyuncuları parlatıp diğer büyük takımlara sattı. Sattıkları oyuncular Patrick viera, Ashley Cole, T. Henry, Robert Pires, Kolo Toure, Fabregas, Clichy, Reyes, Adebayor ve Nasri’nin getirdiği bonservis bedelleri 190 milyon pound yani 300 milyon dolar yani yarım milyar türk lirası. Burda garip olan arsenal gibi büyük bir takımın kadrosuna yeni yıldızlar katıcağı yerde sahip olduklarını satması. 2005- 2007 ye kadar yeni Emirates stadının masraflarının karşılanması için oyuncu satışlarının normal olduğu açıklanmıştı fakat emirates stadının maliyetinin büyük bir bölümünü zaten Emirates Hava Yolları sponsor olarak karşılamıştı. Bunun haricinde hali hazırda arsenalin sürekli şampiyonlar liginde olan bir kulüp olarak gelirleri ayrıca premier ligdeki yayın hakları gelirleri ve onlarca sponsorluk gelirleri yani arsenalin çulsuz kalma ihtimali yok gibi bir şey. Fakat biraz hisseleri karıştırdığımızda yatırımcıların sürekli olarak arsenalin kanını emdiğini görebiliriz.
Üstteki Fotoğraftaki başarı (2003-2004) artık çok uzaklarda gibi gözüküyor. Yılllardır şapkadan tavşan çıkaran Arsene Wenger bu sezonda var gücüyle mücadele etsede şampiyonluk mücadelesi söz konusu bile olmazken şampiyonlar ligi vizesi bile tehlikede.

20 Ekim 2011 Perşembe

A Shot At Glory


A SHOT AT
             GLORY


BİR İSKOÇ RÜYASI

     Futbolla ilgili bütün ürünlere hepimizin ilgisi vardır. Futbolu izlemek yetmez, okuruz, yazarız, araştırırız ve tabiiki oynarız. Futbol sadece tuttuğumuz takımdan ibaret değildir. İşte bu tip insanların hoşlanacağı bir film A Shot At Glory yani futbol aşıklarının ilgisini çekecek türden bir film. Film kurmaca bir iskoç futbol takımı olan Kilnokie’nin destansı lig kupası mücadelesini anlatıyor. Filmde Robert Duvall takımın teknik direktörünü canlandırırken, eski gol kralı ve altın ayakkabı sahibi Ally McCoist ise takıma yeni katılan ünlü forvet Jackie McQuillan olarak karşımıza çıkıyor. McQuillan ve Managerin arasında kayınpeder- damat ilişkisi söz konusu.:) İyice endüstrileşen futbolun hırsla, cesurca ve kalple oynanabileceğini anlatan bir film olmakla beraber maç sahneleri oldukça gerçekçi ve heyecan verici. Film 2000 yılında vizyonda yer almış ve amerikan- ingiliz ortak yapımı.Yönetmen koltuğunaysa irlandalı Michael Corrente oturmuş.

19 Ekim 2011 Çarşamba

İstikrar ! !



   Arkadaşlar bildiğiniz gibi Avrupa Şampiyonası grup elemelerinde en güçlü rakibimiz Almanyaydı ve en çok eleştirildiğimiz maçlar da Almanyayla oynadığımız maçlardı. Bende bu  Almanya ile bizim aramızdaki farkı kısaca göstermek için bir kaç şey paylaşmak istedim. Fark aslında çok açık, kısa ve öz olarak istikrar; basit ve temel bir sorun.  Alman Milli Takımı 1927 tarihinden bu yana tam tamamına 10 teknik adam değiştirmiş. 10. da şuanki teknik direktörleri Joachim Löw... Ek bir bilgi olarak bu Löw zamanında Fenerbahçe' den kovulan,yani ülkemizde yerin dibine sokulan Löw diğer dünya çapında antrenörler gibi. Çünkü sorun hiç bizde değildir bu ülkede kimler gelip geçmiştir ama en basit yoldur bizim için onu kov bunu al yöntemi. Bizim Milli Takımımızda ise 1923 tarihinden bu yana tam 55 şaka değil tam 55 teknik adam değişikliği olmuş.Yani Almanya Milli Takımı ortalama 8,5 senede bir antrenör değiştirirken, Biz ise 1.5 senede bir antrenör değiştirmişiz. Ama yapılan yorumlara bakarsak; Milli takımımız için deniliyorki istikrar yok bir maç iyi futbol izliyoruz bir maç kötü. Sanki bu düzensiz düzeni yaratanlar kendileri değilmiş gibi. Milli takımın yöneticileri ve onları yönlendirenler sahadaki yönetici konusunda yaklaşık 90 senedir bir istikrar sağlanamamışki oyuncular bu istikrarı göstersin.. Ve şuanda milli takım teknik direktörümüz Guus Hiddink'te medyamız tarafından eleştiriliyor ve istifa etmesi bekleniyor. Çünkü en kolay yol bu o kadar para alıyor Almanyayı yenemiyor zihniyeti değişmedikçe daha çok Hiddinkler gider gelir ve giden bu isimlerde dünyada adından söz ettirmeye devam eder..

18 Ekim 2011 Salı

Premier lig 9. hafta maçı değerlendirmesi




Wolves – Swensea : Batı Midlands bölgesinin takımı Wolverhampton ve ingiltere premier liginin ilk ve tek “Galli” takımı Swansea nam-I değer “Kuğular” cumartesi öğleden sonra Molineux stadında karşı karşıya geliyor. Özellikle ilk haftalarda başarılı sonuçlar alan ve son beş haftayı puansız kapatarak dokuzuncu haftaya 7 puanla 16. olarak giren Mick McCarty’nin öğrencileri ligin yeni ekibi Swansea karşısında galibiyet arıyor. İngiliz orta saha oyuncusu James O’Hara, irlandalı kevin doyle ve iskoç steven fletcher kurtların en önemli gol silahları. Konuk takım Swansea ise ilk sekiz hafta 8 puan topladı ve 13 sırada yer alıyor. Aldığı 8 puanın tamamını iç sahada iki galibiyet, iki beraberlik alarak topladı. Oldukça mütevazi bir kadorsu olan Swansea championship tecrübesiyle pişmiş genç oyuncularına ve teknik direktör Brendan Rodgers’in yeteneklerine güveniyor. Son beş haftadaki başarısız sonuçlarla oluşan karabulutları dağıtmak isteyecek olan Wolves, ev sahibi olmanın avantajını kullanarak sahadan üç puanla ayrılmaya yakın taraf. Türkiye saatiyle 14:30’da başlayacak olan maç Ligtv3 veya pltv kanallarından canlı olarak takip edilebilir.


                                                                                                                     Misafir Blogcu: Ender

Günün Tahminleri..

  • Manchester City - Villarreal  --- Handikaplı 1 - 1.65
  • Real Madrid - Lyon  --- Handikaplı 1 - 1.50
  • Leeds United - Coventry City  --- 1 - 1.45
  • Crystal Palace - Bristol City  --- 1 - 1.70
           Toplam Oran : 6.10



  • Napoli - Bayern Munich  --- 0 -- 3.10
  • Basel - Benfica  --- Alt -- 1.95
  • Dinamo Zagreb - Ajax  --- 2 - 2.30
  • CSKA Moskova - Trabzonspor  --- Alt -- 1.60
           Toplam Oran : 22.24


       Temsilcimiz Trabzonspor' a başarılar, puanlarla dönmeleri ümidiyle herkese ve tabiki bana bol şanslar :)